Çağdaş Sözlük

Cezalet ~ جزالت

Lugat-ı Ebuzziya - Cezalet ~ جزالت maddesi. Sayfa: 388 - Sira: 4

Lugat-ı Ebuzziya, Ebüzziya Tevfik Bey Sözlüğü; Cezalet maddesi. osmanlıcada Cezalet ne demek, Cezalet anlamı manası, Cezalet osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Cezalet hakkında bilgi. Arapça Cezalet ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Cezalet anlamı

Lugat-ı Ebuzziya - جزالت Cezalet ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Cezalet ~ جزالت güncel sözlüklerde anlamı:

CEZALET ::: Rekâketsiz ifade. * Güzellik. * Müdebbirlik, akıllılık. * Azim, büyük. * Edb: Kelimeler, ince veya sert söylenişlerine göre; elfâz-ı cezle veya elfâz-ı rakika diye ikiye ayrılır. Elfâz-ı cezle: Söylenişte tatlılığı bulunan veya heybet, ululuk, çarpışma, korkutma, yıldırma ifâde etmeğe uygun kelimeler olarak ayrılır. Celâdet, sadme, kazanfer, çekâçek, dırahşân gibi.. Bu çeşit kelimelerle, söylenen ve yazılan ifâdelerde cezâlet var, denir. (Edb. S.)

cezâlet ::: sözde kelimelerin düzgün dizilişinden doğan güzellik.

Cezâlet ::: Söyleyişleri kulağa sert gelen sözcükleri tanımlar. Uyumu konuya göre ayarlayan önemli bir anlatım şekli. Örneğin, sanatçı şiddet, büyüklük, vakar, ölüm, korku, savaş gibi konuları anlatırken ya da işlerken, sözcükleri de anlattığı konuya uygun düşecek kalın sesliler arasından seçer. Savaşı anlatırken çekâçâk, gülbank gibi sözcüklerin kullanılması gibi. Bu tür kalın seslilere elfâz-ı cezele, taşıdıkları niteliğe de cezâlet denir. Örneğin:
Saflar düzüp hücum hücum edilecek hayl-i düşmene
Dehşet âsimân u zemîn pür-figân olur.
Evc-i havâda çekâçâk ı tigden
Âvaz-ı ra’d u sâika reh-gümkünân olur
Nef’i

cezâlet ::: akıcılık , düzgünlük

cezâlet ::: ‬akıcılık

cezâlet ::: düzgünlük

CEZALET :::

Rekâketsiz ifade. * Güzellik. * Müdebbirlik, akıllılık. * Azim, büyük. * Edb: Kelimeler, ince veya sert söylenişlerine göre; elfâz-ı cezle veya elfâz-ı rakika diye ikiye ayrılır. Elfâz-ı cezle: Söylenişte tatlılığı bulunan veya heybet, ululuk, çarpışma, korkutma, yıldırma ifâde etmeğe uygun kelimeler olarak ayrılır. Celâdet, sadme, kazanfer, çekâçek, dırahşân gibi.. Bu çeşit kelimelerle, söylenen ve yazılan ifâdelerde cezâlet var, denir. (Edb. S.)