İstisnâ' ~ استصناع
Lugat-ı Ebuzziya - İstisnâ' ~ استصناع maddesi. Sayfa: 145 - Sira: 15
Lugat-ı Ebuzziya, Ebüzziya Tevfik Bey Sözlüğü; İstisnâ' maddesi. osmanlıcada İstisnâ' ne demek, İstisnâ' anlamı manası, İstisnâ' osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte İstisnâ' hakkında bilgi. Arapça İstisnâ' ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada İstisnâ' anlamı
Lugat-ı Ebuzziya - استصناع İstisnâ' ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
İstisnâ' ~ استصناع güncel sözlüklerde anlamı:
istisna' ::: (a. i.) : bir şey yapmak üzere sanat ehlinden biri ila anlaşma yapma.
istisna' ::: (a. i. c. : istisnâât) : ayırma, ayrı tutma, kuraldışı bırakma, (bkz. : âz).
iSTiSNa' ::: İstisnâ'da parayı peşin vermek câiz olduğu gibi, belli olmayan zamanlarda taksitlerle ödemek de şart edilebilir. (İbn-i Âbidîn)
İki taraftan biri ölürse, istisnâ' bâtıl olur, bozulur. (İbn-i Âbidîn)
Allahü teâlâ âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki:
Uhud harbinde sen, Allahü teâlâdan gelen bir merhâmetle onlara yumuşak davrandın. Eğer katı yürekli olsaydın elbette onlar etrâfından dağılıp giderlerdi. Artık onları affet. Onlara Allah'tan mağfiret dile. İş husûsunda onlarla istişâre et. Bir kere de azmettin mi, artıkAllah'a güven! Çünkü Allah tevekkül edenleri (her işte kendisine güvenenleri) sever. (Âl-i İmrân sûresi: 159)
Onlar ki, Rableri için dâvete icâbet etmekte, namazı dosdoğru kılmaktadırlar, işleri de aralarında hep istişâre ederler, kendilerine verdiğimiz rızıktan (hak yolunda) sarfederler. (Şûrâ sûresi: 38)
Resûlullah efendimize Eshâbının; "Kur'ân-ı kerîm ve sünnette bulamadığımız bir olay ile karşılaştığımızda ne yapalım?" diye sormaları üzerine; "Onu sâlih kimselerden sorun ve onların istişâresine arz edin" buyurmuştur. (Hadîs-i şerîf-İhyâ-u Ulûmiddîn)
İstişâre eden pişman olmaz. İstihâre eden zarar etmez. (Hadîs-i şerîf-Ikd-ül Ferîd)
İstişâre eden doğruyu bulur, mahrûm olmaz. (İmâm-ı Gazâlî)
istisna' ::: (a. i.) bir şey yapmak üzere sanat ehlinden biri ila anlaşma yapma.
istisna' ::: (a. i. c. : istisnâât) ayırma, ayrı tutma, kuraldışı bırakma, (bkz. : âz).