Çağdaş Sözlük

Tabi' ~ تابع

Lugat-ı Ebuzziya - Tabi' ~ تابع maddesi. Sayfa: 299 - Sira: 20

Lugat-ı Ebuzziya, Ebüzziya Tevfik Bey Sözlüğü; Tabi' maddesi. osmanlıcada Tabi' ne demek, Tabi' anlamı manası, Tabi' osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Tabi' hakkında bilgi. Arapça Tabi' ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Tabi' anlamı

Lugat-ı Ebuzziya - تابع Tabi' ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Tabi' ~ تابع güncel sözlüklerde anlamı:

TABi' ::: Birinin arkası sıra giden, ona uyan. Boyun eğen. İtaat eden. * Gr: Kendinden evvelki kelimeye göre hareke alan. * Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm'ı görmüş olanları, ashabını görüp, onlardan hadis dinlemiş olan.

TABi' ::: Kitap basan, tab'eden. Kitap bastıran. Matbaacı. Editör.

tâbi' ::: (a. s. teb'den. c. : tabiîn, tâbiûn, tebea, tevabi') : 1) birinin arkası sıra giden, ona uyan. 2) boyun eğen, bağlı kalan; birinin emri altında bulunan. 3) a. gr. kendinden evvelki kelimeye göre hareke alan [kelime] . tâbi cümle : gr. bağınlı cümle, yan cümle, fr. proposition subordonnee. 4) i. Hz. Muhammed (Aleyhisselâm)'i görmüş olanları (eshâbı) görüp kendisinden hadîs dinlemiş olan.

tâbi' ::: (a. s. tab'dan) : 1) tab'eden, kitap basan; kitap bastıran. 2) i. matbaacı; editör.

tâbi' ::: kitap basan , basan

tâbi ::: boyun eğen , uyan , tabi olan

tâbi ::: ‬uyan

tâbi ::: tabi olan

tâbi ::: boyun eğen

tâbi' ::: (a. s. teb'den. c. : tabiîn, tâbiûn, tebea, tevabi') 1) birinin arkası sıra giden, ona uyan. 2) boyun eğen, bağlı kalan; birinin emri altında bulunan. 3) a. gr. kendinden evvelki kelimeye göre hareke alan [kelime] . tâbi cümle : gr. bağınlı cümle, yan cümle, fr. proposition subordonnee. 4) i. Hz. Muhammed (Aleyhisselâm)'i görmüş olanları (eshâbı) görüp kendisinden hadîs dinlemiş olan.

tâbi' ::: (a. s. tab'dan) 1) tab'eden, kitap basan; kitap bastıran. 2) i. matbaacı; editör.

TABİ' :::

Birinin arkası sıra giden, ona uyan. Boyun eğen. İtaat eden. * Gr: Kendinden evvelki kelimeye göre hareke alan. * Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm'ı görmüş olanları, ashabını görüp, onlardan hadis dinlemiş olan