ber ~ بر
Lugat-ı Ebuzziya - ber ~ بر maddesi. Sayfa: 242 - Sira: 8
Lugat-ı Ebuzziya, Ebüzziya Tevfik Bey Sözlüğü; ber maddesi. osmanlıcada ber ne demek, ber anlamı manası, ber osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte ber hakkında bilgi. Arapça ber ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada ber anlamı
Lugat-ı Ebuzziya - بر ber ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
ber ~ بر güncel sözlüklerde anlamı:
BER ::: f. Üzere, üzerine, yukarı mânasına (ve Arabçadaki "Alâ" yerine edat-ı isti'lâdır) * Göğüs, sine, bağır, sadır. * Fayda. * Hamil. * Hıfz. * Yan. * Taraf. * Nâkil. Götürücü. * Meyve. * Yaprak. Varak. * Meme.* Genç kadın.* Evin kapısı.
BER ::: f. (Burden) "Götürmek" mastarının emir köküdür. Kelimenin sonuna getirilerek terkipler yapılır. Emirber $ : Emir dinleyen, emir götüren. Fermanber $ : Emir veren. Emir dinleyen... gibi.
ber ::: bet
"); Ber ::: (f. e.) : üzere.
ber-nehc-i şer'î ::: huk. şer'î usûl veçhile.
ber-vech-i âtî, ber-vech-i zîr ::: aşağıdaki gibi, aşağıda olduğu gibi.
ber ::: (f. s.) : alan, getiren götüren. Dil-ber : gönül alan. Peyâm-ber (peygamber) : haber getiren.
ber ::: (f. i.) : 1) göğüs, sîne. Semen-ber : ak göğüslü. 2) meyva, yemiş. 3) meme. 4) kucak. 5) yaprak [berg'in hafiflet il misi ]. 6) genç kadın. 7) evin kapısı. 8) en, genişlik.
berr ::: (a. i.) : kara, toprak. Bahr ü berr : deniz ve kara.
berr-i atîk ::: (eski karalar, topraklar) : Asya; Avrupa; Afrika.
berr-i cedîd ::: (yeni karalar, topraklar) : Amerika; Avusturalya.
berr ::: (a. i. c. : ebrâr) : doğru sözlü, hayır işliyen kimse.
birr ::: (a. i.) : 1) iyilik, güzellik, hayır. 2) anaya babaya itaat. 3) bağışta bulunma.
bürr ::: (a. i.) : buğday, (bkz. : gendüm, Shınta, kamh).
ber ::: "alan, dinleyen, yeden, götüren" mânâsında son ek.
ber ::: "üzeri, üzerine, yukarı" mânâsında ön ek.
berr ::: kara , toprak , yer
ber ::: üzere , üzeri , göğüs , üzerine
birr ::: iyilik , temizlik
ber ::: üzeri
ber ::: üzere
ber ::: göğüs
ber ::: meyva
berr ::: toprak
berr ::: kara
berr ::: kıta
bir ::: bir
ber ::: (f. s.) alan, getiren götüren. Dil-ber : gönül alan. Peyâm-ber (peygamber) : haber getiren.
ber ::: (f. i.) 1) göğüs, sîne. Semen-ber : ak göğüslü. 2) meyva, yemiş. 3) meme. 4) kucak. 5) yaprak [berg'in hafiflet il misi ]. 6) genç kadın. 7) evin kapısı. 8) en, genişlik.
berr ::: (a. i. c. : ebrâr) doğru sözlü, hayır işliyen kimse.
birr ::: (a. i.) 1) iyilik, güzellik, hayır. 2) anaya babaya itaat. 3) bağışta bulunma.
bürr ::: (a. i.) buğday, (bkz. : gendüm, Shınta, kamh).
BER :::