acı ~ آجی
Lugat-ı Ebuzziya - acı ~ آجی maddesi. Sayfa: 27 - Sira: 19
Lugat-ı Ebuzziya, Ebüzziya Tevfik Bey Sözlüğü; acı maddesi. osmanlıcada acı ne demek, acı anlamı manası, acı osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte acı hakkında bilgi. Arapça acı ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada acı anlamı
Lugat-ı Ebuzziya - آجی acı ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
acı ~ آجی güncel sözlüklerde anlamı:
Acı :::
- Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı.
- Tadı bu nitelikte olan
Örnek: Acı kahvesini yudumluyordu. T. Buğra - Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ıstırap
Örnek: Omuzlarına kadar vücudun derisini haşlayan bayıltıcı yanma acısı ve dehşeti çok sürmedi. P. Safa - Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem
Örnek: İnsan, ölümün acısını en çok günün iki uzak saatinde hissetmektedir. Y. Z. Ortaç - Koyu (renk)
Örnek: Sıcak iklimlerde bu mevsim, tek renktedir, sadece acı yeşildir. R. H. Karay - Keskin, hoşa gitmeyen, şiddetli
Örnek: Acı poyraz kuvvetle esiyordu. O. Kemal - Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, korkunç
Örnek: Acı söz insanı dininden çıkarır. Atasözü
Acı ::: Bedenin bir parçasına dokunulunca hissedilen ağrı.
acı ::: ağır, ağrı, ateş, azar, çığlık, dağ, dokunaklı, elem, eziyetli, felaketli, göb
üt, ıstırap, keder, kaba, keskin, kırıcı, kötü, kubat, meşakkatli, üzüntü, yar
a, zehir, zehirli